Tarkan - Adımı Kalbine Yaz
Tarkan - Adımı Kalbine Yaz (2010)
01. Sevdanın Son Vuruşu
02. Acımayacak
03. İşim Olmaz
04. Kayıp
05. Öp
06. Adımı Kalbine Yaz
07. Sen Çoktan Gitmişsin
08. Usta-Çırak
09. Acımayacak ( Gurcell Club Mix )
10. Adımı Kalbine Yaz ( Ozinga Club Mix )
11. Sevdanın Son Vuruşu ( Suat Ateşdağlı Mix )
12. Öp ( Gurcell Club Mix )
13. Sevdanın Son Vuruşu ( Kıvanch Club Mix )
Hyundai Accent Era
Hyundai Accent Era 1.4 Team Abs
Yeni aldık ve arabadan çok memnunum. Araba çok konforlu ve çok ama çok rahat. Yol tutuşu süper. Araba ile uzun yola gitmekten büyük bir keyif alacaksınız. Arabam ile Antalya'ya gittim. Tam olarak Adana'dan 650-700 kilometre, çok rahat gittim ve çok memnun kaldım. Yakıt olarakda şuan piyasadaki arabalar ile başabaş gidebilir. Benim arabam tüplü ve 1500 kilometre yolu 220 Tl mi ne verdim gaz parası.
Herkese Tavsiye edeceğim bir arabadır. Özellikle İç Tasarımı süper. Arabaya sahip olanlar biliyordur akşamın gelmesini herkes istiyordur. Çünkü araç ışıklandırması mavi ve beyaz üzerine kurulmuş. Çok şık duruyor.
Nazım Hikmet Ran 'ın Biyografisi
15 Ocak 1902'de Selanik'te doğdu. Heybeliada Bahriye Mektebi'ni bitirdi. Hamidiye Kruvazörü'nde güverte subayı iken, sağlık nedeniyle askerlikten ayrıldı, bu arada ilk şiirlerini yayımladı.
1921 başlarında Kurtuluş Savaşı'na katılmak için Anadolu'ya geçti, Bolu'da öğretmen olarak görevlendirildi.
Daha sonra Batum üzerinden Moskova'ya giderek Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi'ne (KUTV) yazıldı. Burada siyasal bilimler ve iktisat okudu.
Nazım Hikmet Biyografisi
1924'te yurda döndü. Aydınlık Gazetesinde yayınlanan yazı ve şiirleri yüzünden on beş yıl hapsi istenince yeniden Sovyetler Birliği'ne gitti.
1928 Af Kanunu'ndan yararlanıp tekrar yurda döndü. Resimli Ay dergisinde çalışmaya başladı.
1932'de yeniden dört yıl hapse mahkûm olduysa da, bu kez Onuncu Yıl Affı'ndan yararlandı. Gazetecilik yaptı, film stüdyolarında çalıştı.
1938'de orduyu ve donanmayı isyana teşvik ettiği iddiasıyla 28 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Çankırı ve Bursa cezaevlerinde yattı. 1950'de özgürlüğüne kavuştuysa da sürekli olarak izlenmekten kurtulamadı; kitaplarını yayınlatma, oyunlarını oynatma olanağı bulamadı. Askere alınması kararlaştırılınca Romanya üzerinden tekrar Moskova'ya gitti.
1951'de T.C. yurttaşlığından çıkarıldı.
3 Haziran 1963'te bir kalp krizi sonucu yaşama veda etti. Moskova'da Novodeviçye Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Son Hava Bükücü

Oz Büyücüsü Geri Döndü
Oz Büyücüsü lakaplı Harry Kewell 1 yıl daha Galatasaray ile sözleşme imzaladı. Adeta taraftarın sevgilisi haline gelen Harry Kewell'ın gelişine en çok taraftar sevindi. Umarım başarılı bir yıl ile Galatasaray'ı zirveye taşımayı başaran isimlerden olur. Seni Seviyoruz Oz Büyücüsü
Üniversite Tercihleri
Üniversite Tercihleri 26 Temmuz'da başlayıp 6 Ağustos'da bitecektir. Tüm öğrenci kardeşlerim dikkatli bir şekilde tercihlerini yapsın ve mümkünse rehber öğretmenlere danışsınlar. Onlar ile beraber tercih yapmanız sizin için iyi olacaktır. Yeni sistemi tamamiyle bilen kişiler onlardır. Onlara güvenin ve Üniversite hayatının keyfini çıkarın...
Başarılar...
Başarılar...
Sihirbazın Çırağı
Sihirbazın Çırağı - The Sorcerer's Apprentice Tür : Fantastik / Macera / Aksiyon
Gösterim Tarihi : 16 Temmuz 2010
Yönetmen : Jon Turteltaub
Senaryo : Carlo Bernard
Yapım : 2010, , 121 dk.
Oyuncular
Nicolas Cage (Balthazar Blake) , Monica Bellucci ( Veronica) , Alfred Molina (Horvath) , Toby Kebbell (Drake Stone) , Jake Cherry (Genç Dave)
Bu epik fantastik filmde Dave (Baruchel), Balthazar Blake adında tuhaf biri (Cage) aniden hayatına girdiğinde fizik dersinden geçmeye çalışan ve rüyalarının kızı Becky’den (Palmer) randevu koparmaya çalışan bir üniversite öğrencisidir.
Balthazar’ın günümüzde bir sihirbaz olduğu ortaya çıkar, aynı güce sahip hatta kendi gücünü aşan birini bulmak için uzun süredir arama yapmaktadır. Ancak kötü bir kişi olan ve uzun zamandır rakibi olan, Maxim Horvath (Molina), sadece Blake ve Dave’i değil tüm New York şehrini tehdit eder, bahtsız Dave gönülsüz de olsa Balthazar’ın koruması altına girer, Dave’e hızlı bir sihirbazlık sanatı ve bilimi eğitimi verir. Bu alışılmadık ortakların, Horvath ve karanlığın güçleri günümüz Manhattan’ını mahvetmeden önce birlikte durdurması gerekmektedir.
Dave'in "Sihirbazın Çırağı" olma aşamasında eğitimini tamamlamak, şehri kurtarmak ve kızın gönlünü fethetmek için tüm cesaretine ihtiyacı olacaktır.
Gösterim Tarihi : 16 Temmuz 2010
Yönetmen : Jon Turteltaub
Senaryo : Carlo Bernard
Yapım : 2010, , 121 dk.
Oyuncular
Nicolas Cage (Balthazar Blake) , Monica Bellucci ( Veronica) , Alfred Molina (Horvath) , Toby Kebbell (Drake Stone) , Jake Cherry (Genç Dave)
Bu epik fantastik filmde Dave (Baruchel), Balthazar Blake adında tuhaf biri (Cage) aniden hayatına girdiğinde fizik dersinden geçmeye çalışan ve rüyalarının kızı Becky’den (Palmer) randevu koparmaya çalışan bir üniversite öğrencisidir.
Balthazar’ın günümüzde bir sihirbaz olduğu ortaya çıkar, aynı güce sahip hatta kendi gücünü aşan birini bulmak için uzun süredir arama yapmaktadır. Ancak kötü bir kişi olan ve uzun zamandır rakibi olan, Maxim Horvath (Molina), sadece Blake ve Dave’i değil tüm New York şehrini tehdit eder, bahtsız Dave gönülsüz de olsa Balthazar’ın koruması altına girer, Dave’e hızlı bir sihirbazlık sanatı ve bilimi eğitimi verir. Bu alışılmadık ortakların, Horvath ve karanlığın güçleri günümüz Manhattan’ını mahvetmeden önce birlikte durdurması gerekmektedir.
Dave'in "Sihirbazın Çırağı" olma aşamasında eğitimini tamamlamak, şehri kurtarmak ve kızın gönlünü fethetmek için tüm cesaretine ihtiyacı olacaktır.
Çukurova Üniversite Biyoloji Bölümü
Lys puanımla Çukurova Üniversitesi Biyoloji Bölümü kazandım. Aslında istediğim bir meslekti. İş alanı geniş. Hemen internetden araştırdım. Okul bittikten sonra yüksek lisans ile tıp alanına yönelebiliyorsunuz. Beni ilgilendiren kısmı da bu işte. Tıp alanına yönelmek ve çağımızın yeni mesleği tıp en iyi şekilde değerlendirmek.
Çukurova Biyoloji Bölümü ile ilgili bazı bilgileri sizlerle paylaşayım...
Biyoloji Bölümü 1980 yılında Temel Bilimler Fakültesinin bir bölümü olarak kurulmuştur. Fakülte binası Seyhan Baraj Gölüne bakan güzel bir manzaraya sahiptir ve Bölümümüz Fakültenin ana binasında yer almaktadır. Fakültenin adı 1982 yılında Fen-Edebiyat Fakültesi olarak değiştirilmiştir. Biyoloji Bölümünün akademik personeli 7 Profesör, 4 Doçent, 8 Yardımcı Doçent ve 18 Araştırma Görevlisinden oluşmaktadır. Bölümümüzde Genel Biyoloji, Botanik, Moleküler Biyoloji ve Zooloji olmak üzere 4 anabilim dalı bulunmaktadır.
Biyoloji Bölümünde 500 civarında lisans öğrencisi eğitim görmekte olup, bu sayı Eğitim Fakültesi ve Ziraat Fakültesi ne verilen servis dersleri ile 1000 civarına ulaşmaktadır. Bölümde ayrıca 34 yüksek lisans öğrencisi ve 17 doktora öğrencisi olamak üzere 51 lisans üstü öğrencisi bulunmaktadır. Biyoloji Bölümünden mezun olan lisans üstü öğrencilerinin sayısı ise yüksek lisans öğrencileri için 40 doktora öğrencileri için 26 dır. Bu rakamlar yıldan yıla değişmektedir.
Biyoloji Bölümünde 8 araştırma laboratuarı bulunmaktadır. Bu laboratuarlarda 75 proje tamamlanmış olup halen 24 yeni proje yürütülmektedir. Bölümümüzde yapılan araştırmalardan 153 adeti ulusal dergilerde 40 adeti de uluslararası dergilerde makale olarak yayımlanmıştır. Bölüm Akademik üyelerinin yapmış olduğu diğer bilimsel aktiviteler arasında 125 seminer, 76 poster ve 1 sempozyum da sayılabilir.
Biyoloji Bölümünde çeşitli konularda bilimsel araştırmalar yapılmaktadır.Bölümde yürütülen çalışmalar fauna ve floranın incelendiği temel araştırmalara ek olarak, çevre kirlenmesinin boyutlarının saptanması ve bunun canlılar üzerindeki etkileri ile arıtma yöntemleri konularında yoğunlaşmaktadır. Bu kapsamda olmak üzere su ortamlarında ağır metal kirliliğinin balıklardaki birikimi ve toksik etkileri, pestisitlerin sitolojik etkileri, ekosistemde organik madde dinamiği, orman yangınlarının ve hava kirleticilerinin vejetasyona etkileri ile doğal parazit olan böceklerin sentetik besin ile yetiştirilmeleri ve bakteriyel kirliliğin etkisi ile ortaya çıkabilecek R-Plasmid ve antibiyotik dirençliliği gibi sorunların araştırıldığı çalışmalar yürütülmektedir. Bunlara ek olarak kromozom anormalliklerine neden olan genotoksik bileşiklerle bakteri-eukaryot genetik manipulasyonları kapsayan genetik ve moleküler biyolojik araştırmalar yapılmaktadır.
Biyoloji Bölümünde mezun olan öğrenciler 8 sömestrelik eğitim süresince en az 120 saat ders almak zorundadırlar. Biyoloji bölümünden "biyolog" unvanı ile mezun olan öğrenciler başta sınıf öğretmenliği, branş öğretmenliği ve dershane öğretmenliği olmak üzere sağlık sektörü, ilaç sektörü, gıda maddeleri üreten çeşitli kuruluşların mikrobiyoloji ile gıda kontrol laboratuvarları v.b. çok çeşitli alanlarda iş olanağı bulabilmektedir.
Çukurova Biyoloji Bölümü ile ilgili bazı bilgileri sizlerle paylaşayım...
Biyoloji Bölümü 1980 yılında Temel Bilimler Fakültesinin bir bölümü olarak kurulmuştur. Fakülte binası Seyhan Baraj Gölüne bakan güzel bir manzaraya sahiptir ve Bölümümüz Fakültenin ana binasında yer almaktadır. Fakültenin adı 1982 yılında Fen-Edebiyat Fakültesi olarak değiştirilmiştir. Biyoloji Bölümünün akademik personeli 7 Profesör, 4 Doçent, 8 Yardımcı Doçent ve 18 Araştırma Görevlisinden oluşmaktadır. Bölümümüzde Genel Biyoloji, Botanik, Moleküler Biyoloji ve Zooloji olmak üzere 4 anabilim dalı bulunmaktadır.
Biyoloji Bölümünde 500 civarında lisans öğrencisi eğitim görmekte olup, bu sayı Eğitim Fakültesi ve Ziraat Fakültesi ne verilen servis dersleri ile 1000 civarına ulaşmaktadır. Bölümde ayrıca 34 yüksek lisans öğrencisi ve 17 doktora öğrencisi olamak üzere 51 lisans üstü öğrencisi bulunmaktadır. Biyoloji Bölümünden mezun olan lisans üstü öğrencilerinin sayısı ise yüksek lisans öğrencileri için 40 doktora öğrencileri için 26 dır. Bu rakamlar yıldan yıla değişmektedir.
Biyoloji Bölümünde 8 araştırma laboratuarı bulunmaktadır. Bu laboratuarlarda 75 proje tamamlanmış olup halen 24 yeni proje yürütülmektedir. Bölümümüzde yapılan araştırmalardan 153 adeti ulusal dergilerde 40 adeti de uluslararası dergilerde makale olarak yayımlanmıştır. Bölüm Akademik üyelerinin yapmış olduğu diğer bilimsel aktiviteler arasında 125 seminer, 76 poster ve 1 sempozyum da sayılabilir.
Biyoloji Bölümünde çeşitli konularda bilimsel araştırmalar yapılmaktadır.Bölümde yürütülen çalışmalar fauna ve floranın incelendiği temel araştırmalara ek olarak, çevre kirlenmesinin boyutlarının saptanması ve bunun canlılar üzerindeki etkileri ile arıtma yöntemleri konularında yoğunlaşmaktadır. Bu kapsamda olmak üzere su ortamlarında ağır metal kirliliğinin balıklardaki birikimi ve toksik etkileri, pestisitlerin sitolojik etkileri, ekosistemde organik madde dinamiği, orman yangınlarının ve hava kirleticilerinin vejetasyona etkileri ile doğal parazit olan böceklerin sentetik besin ile yetiştirilmeleri ve bakteriyel kirliliğin etkisi ile ortaya çıkabilecek R-Plasmid ve antibiyotik dirençliliği gibi sorunların araştırıldığı çalışmalar yürütülmektedir. Bunlara ek olarak kromozom anormalliklerine neden olan genotoksik bileşiklerle bakteri-eukaryot genetik manipulasyonları kapsayan genetik ve moleküler biyolojik araştırmalar yapılmaktadır.
Biyoloji Bölümünde mezun olan öğrenciler 8 sömestrelik eğitim süresince en az 120 saat ders almak zorundadırlar. Biyoloji bölümünden "biyolog" unvanı ile mezun olan öğrenciler başta sınıf öğretmenliği, branş öğretmenliği ve dershane öğretmenliği olmak üzere sağlık sektörü, ilaç sektörü, gıda maddeleri üreten çeşitli kuruluşların mikrobiyoloji ile gıda kontrol laboratuvarları v.b. çok çeşitli alanlarda iş olanağı bulabilmektedir.
Nazım Hikmet "Şair Baba"
Nazım Hikmet hayatımıza çok güzel bir şekilde girdi ve çok iyi bir yere sahip oldu. Onun şiirleriyle büyümek onun aşkını tanımak ayrıcalıklıydı.
Onun Piraye'ye aşkı bambaşkaydı. Sevdasını gördük. Sevmeyi öğrendik. Hasreti gördük. Özlem duymayı öğrendik...
Yaşamayı ciddiye alacaksın.
Yani o derecede öylesine ki,
Mesela kolların bağlı... arkadan sırtın duvarda,
Yahut kocaman gözlüklerin,
Beyaz gömleğinle bir laboratuvarda,
İnsanlar için ölebileceksin,
Hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
Hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
Hem de en güzel en gerçek şeyin,
Yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Yani öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı...
Yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin,
Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
Ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
Yaşamak yanı ağır bastığından...
Onun Piraye'ye aşkı bambaşkaydı. Sevdasını gördük. Sevmeyi öğrendik. Hasreti gördük. Özlem duymayı öğrendik...
Yaşamayı ciddiye alacaksın.
Yani o derecede öylesine ki,
Mesela kolların bağlı... arkadan sırtın duvarda,
Yahut kocaman gözlüklerin,
Beyaz gömleğinle bir laboratuvarda,
İnsanlar için ölebileceksin,
Hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
Hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
Hem de en güzel en gerçek şeyin,
Yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Yani öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı...
Yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin,
Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
Ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
Yaşamak yanı ağır bastığından...
Zeka, Dürüstlük ve Tayyip Sevgisi
recep tayyip erdoğan‘ın iktidar süresi uzadıkça, Facebook‘taki iktidar parti fıkralarınında ardı arkası kesilmiyor! Geçen gün Facebook‘ta recep tayyip erdoğan ile ilgili bir fıkraya denk geldim ve hani “- fıkra budur” dedirtcek tarzda birşeydi. Hem güldürücü, hemde düşündürücü bir fıkra. Bu nedenle siteyede eklemek istedim.
Tanrı dünyayı yarattığı zaman gelecekteki ulusların temsilcilerini yanına çağırmış her birine ikişer erdem vermiş…
İsviçrelilere;
Düzenlilik ve Yasalara saygı…
İngilizlere;
Soğukkanlılık ve kibir…
Japonlara;
Çalışkanlık ve Sabır…
İtalyanlara;
Neşe ve Romantizm…
Fransızlara;
Şarap ve güzel yemekler…
Türklere;
Zeka, Dürüstlük ve tayyip sevgisi…
Meleklerden biri bu dağıtımdan sonra Tanrı’ya sormuş?
“- Bütün uluslara ikişer erdem verdiniz ama Türklere üç tane”.
“- Evet ama” demiş! Tanrı “- Sadece ikisini kullanabilecekler”
Böylece;
Bir Türk zeki ve tayyipci olduğu zaman dürüst olmayacaktır…
Bir Türk dürüst ve tayyipci olduğu zaman zeki olmayacaktır…
Bir Türk hem zeki hem de dürüst olduğu zaman tayyipci olmayacaktır…
Alıntıdır. ORJ Link : http://www.m2-stil.com/zeka-durustluk-ve-tayyip-sevgisi.html
Tanrı dünyayı yarattığı zaman gelecekteki ulusların temsilcilerini yanına çağırmış her birine ikişer erdem vermiş…
İsviçrelilere;
Düzenlilik ve Yasalara saygı…
İngilizlere;
Soğukkanlılık ve kibir…
Japonlara;
Çalışkanlık ve Sabır…
İtalyanlara;
Neşe ve Romantizm…
Fransızlara;
Şarap ve güzel yemekler…
Türklere;
Zeka, Dürüstlük ve tayyip sevgisi…
Meleklerden biri bu dağıtımdan sonra Tanrı’ya sormuş?
“- Bütün uluslara ikişer erdem verdiniz ama Türklere üç tane”.
“- Evet ama” demiş! Tanrı “- Sadece ikisini kullanabilecekler”
Böylece;
Bir Türk zeki ve tayyipci olduğu zaman dürüst olmayacaktır…
Bir Türk dürüst ve tayyipci olduğu zaman zeki olmayacaktır…
Bir Türk hem zeki hem de dürüst olduğu zaman tayyipci olmayacaktır…
Alıntıdır. ORJ Link : http://www.m2-stil.com/zeka-durustluk-ve-tayyip-sevgisi.html
LYS Sonuçları Açıklandı
Öğrencilerin merakle beklediği sınav sonuçları nihayet açıklandı. Bazı öğrenci arkadaşlarımız istedikleri bölümü kazandıkları için sevindi, Bazı arkadaşlarımız ise istedikleri bölümü kazanamadıkları için üzüldü. Ama unutmayın Sınavda, 784 bin 564 aday 180 ve üstünde puan alarak, üniversite tercihi yapmaya hak kazandı.
Üniversite'nin 750000 yakın öğrenci alacağı konuşuluor. Kazanamayan arkadaşlar da iyi bir tercih ile güzel bölümlere yerleşebilir.
Son tercih Zamanı ise 26 Temmuz - 6 Ağustos arası sona erecektir. Tüm öğrenci kardeşlerime Allah'tan kolaylık dilerim...
Üniversite'nin 750000 yakın öğrenci alacağı konuşuluor. Kazanamayan arkadaşlar da iyi bir tercih ile güzel bölümlere yerleşebilir.
Son tercih Zamanı ise 26 Temmuz - 6 Ağustos arası sona erecektir. Tüm öğrenci kardeşlerime Allah'tan kolaylık dilerim...
Galatasaray Sezona Hızlı Başladı
Galatasaray Sezona Hızlı Başladı
Galatasaray sezon hazırlıklarına ara vermeden son sürat hızla devam ediyor. İlk maçını Fc Kleve ile yapan Aslan burdan 4-0 lık farklı bir galibiyet ile ayrıldı. Yeni yapılan transferlerin nokta transferler olması da gözden kaçmadı. Mehmet Batdal'ın ve Serdar Özkan'ın performansı yüzleri güldürdü.
Galatasaray ikinci maçını VFB Homberg ile oynadı. Bu maçtan da 5-0 lıl farklı bir skor ile ayrıldı. Bu maçtada Mehmet Batdal ve Serdar Özkan maçın favori isimlerindendi. Alt yapıdan yetişen gençlerin istekli oynamasıda Galatasaray'da yüzleri güldürdü. Adeta forma savaşı yaşanıyordu. Forma ve Arma için herkes çok çalışıyordu. Bunuda Hazırlık kamplarında gösteriyorlar.
Rijkaard'ın takıma alışması ve Turkcell Süper Lig'i ve Takımları tanıması bu sene Galatasaray'ı farklı konumlara taşıyacaktır. Rakiplerimizin güçlenmeside lig için ayrı bir heyecan verecektir.
Galatasaray sezon hazırlıklarına ara vermeden son sürat hızla devam ediyor. İlk maçını Fc Kleve ile yapan Aslan burdan 4-0 lık farklı bir galibiyet ile ayrıldı. Yeni yapılan transferlerin nokta transferler olması da gözden kaçmadı. Mehmet Batdal'ın ve Serdar Özkan'ın performansı yüzleri güldürdü.
Galatasaray ikinci maçını VFB Homberg ile oynadı. Bu maçtan da 5-0 lıl farklı bir skor ile ayrıldı. Bu maçtada Mehmet Batdal ve Serdar Özkan maçın favori isimlerindendi. Alt yapıdan yetişen gençlerin istekli oynamasıda Galatasaray'da yüzleri güldürdü. Adeta forma savaşı yaşanıyordu. Forma ve Arma için herkes çok çalışıyordu. Bunuda Hazırlık kamplarında gösteriyorlar.
Rijkaard'ın takıma alışması ve Turkcell Süper Lig'i ve Takımları tanıması bu sene Galatasaray'ı farklı konumlara taşıyacaktır. Rakiplerimizin güçlenmeside lig için ayrı bir heyecan verecektir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)